göçebelik veya yerleşiklik hayatı şekillendirmede ne kadar önemli bir unsurmuş meğerse. bugün göçebeliği geçmişde kalmış ya da oralarda uzaklarda bir insanların yaşam tarzı gibi algılasak da göçebelik/yerleşiklik yaşamı kökünden şekillendiriyor.

geçen aylarda gittiğim iznik'te çamoluk adında bir köyde kaldım. ağaç kesim işinde çalışan türkmenlerle tanıştım. bu insanlar orman bakanlığının onlara gösterdiği ormanda ağaç kesim işi yapmakta idiler. artık göçerlikleri tamamen dönüşmüş ancak yokolmamıştı, bir nevi kontrol altında denilebilir. bu insanların bir kısmı ezelden beri kesimci idi, kimi ise daha önce öğretmen, ev kadını. alevi idiler. katırları vardı yaptıkları iş için gereken. koyun görmedim, tavuk vardı, köpek vardı. tamamen kendi kendilerine yetemedikleri aşikar. ancak şehirli bir insanla kıyaslandığında büyük ölçüde yetiyor olmalılar benim çıkardığım. muhalif politik görüşleri vardı ve bizimle konuştuklarında eşlerden biri diğerini ağzını sıkı tutması yönünde uyardı, zira yeğenleri olan komşu çadırdaki kesimcinin yaz kış bu ormanda kesim işi yaptığını ve köydekiler tarafından rahatsız edilmesini istemediğini belirtti.
işte bu insanlar bana 15-16.yüzyılda uzun hasan'ı, şah ismail'i destekleyen, onların sempatizanı olan artık devletin çeperlerinde kalmış türkmen boylarını ve onlar ile osmanlı devleti arasındaki çatışmanın artık bugüne kalmış zayıf yankıları mıdır diye düşündürdü. artık zorla duyulan uzak yankılar
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder